Soura Antik Kenti, MÖ IV. yüzyılda varlığını sürdürmüştür. Antalya, Kale ilçesine (Demre) 6 km. uzaklıktaki Sura Köyü’nün yakınındaki, Myra Antik Kenti'ne yakın bir harabedir. Lykia (Likya) Birliği içinde 2 oy hakkı olan Soura Antik Kenti, Çayağzındaki Andriake harabelerinin hemen üzerindedir. Bugün Kaş’a giden yol, Sura Antik Kentinin içinden geçmektedir. Bazı kaynaklarda Sourai-Sura adıyla veya Sura adıyla anılır. Andriake’den Kaş’a giden yolda buradan geçmektedir. Soura, Hellen dilinde “Soura halkı” anlamında bir sözcüktür.
Soura Antik Kenti Federasyonun Kehanet Merkezdir Apollon Tapınağı En Önemli Mabetlerindendir
Soura Antik Kenti’nin sahip olduğu akropol oldukça küçüktür ve çevresi surlarla örülmüştür. Kuzeyde bulunan surlar dikdörtgen yapılarıyla hala ayaktayken güney yöndeki surlar hiçbir kalıntı bırakmadan yıkılmıştır.
Akropolün batısında, derin bir vadi içerisinde bir Apollon Tapınağı bulunmaktadır. Antik dönemde federasyonun “kehanet” merkezi de olan Soura Antik Kenti’nde Apollon Tapınağı kalıntıları, akropol, lahitler ve kaya mezarlarını görebilirsiniz. Hatta Soura’da bulunan üstü lahit olan anıtsal mezar Likya’daki en büyük lahit olarak biliniyor. Kayaya oyulmuş olarak kalan basamaklar, akropolden buraya merdivenlerle inildiğini göstermektedir. Tapınak in antis planlı, dor nizamındadır. Arka cephede triglif ve metop sırasının bir bloğu hâlâ görülebilir.
Soura Antik Kenti'nde Rahipler Kehanet Aracı Olarak Balıkları da Kullanıyorlardı
Soura Antik Kenti'nde kehanetin yapıldığı su kaynağı akropolün hemen dibinde bulunmaktadır. Rahipler burada et dolu şişleri suya batırarak balıkların eti yiyip yememesine göre kehanette bulunuyorlardı. Tapınağın gerisinde oldukça harap durumdaki Bizans kilisesinin yıkıntıları görülmektedir. Asfalt yoldan vadiye bakıldığında bu yapılar bu güzel vadi içinde izlenebilmektedir. Soura Antik Kenti'ne çok yakın bir yerleşme yeri de aynı yol üzerinde, birkaç km ilerideki Gürses’teki "Trabenda Antik Kenti"dir. Antik ismi ve tarihi hakkında pek bilgimiz olmayan bu şehirde de sur kalıntıları ve lahitler vardır. Lahitlerin büyük çoğunluğu Roma Devri’ne aittir. MÖ V. yüzyıla ait kabartma figürlü lahit Lykia (Likya) tipindedir. Akropol doğu ve batıdan sur duvarları ile çevrilidir.
Soura Antik Kenti'nde Apollon'un Kehanetleri
Antik tarihçilerin Soura’nın Apollon’un kehanet merkezlerinden biri olduğunu ileri sürmelerinin dışında, elimizde Soura hakkında yeterince bilgi yoktur. Lykia’nın diğer kentleri gibi MÖ IV. yüzyılda varlığını sürdürmüştür.
Kentin akropolü oldukça küçük bir alan kapsamış ve kalın bir surla çevrelenmiştir. Sur duvarları kuzeyde dikdörtgen şeklinde bir kaleyi oluşturur. Güney yönündeki kulenin hiçbir iz bırakmadan yıkıldığı sanılır. Surlara bitişik odalar ve bunların açıldığı koridorlara diğer kentlerde rastlanamamıştır.
Soura Antik Kenti'nde Lykçe Yazılı Heykel Kaidesi Apollon Sorias Kültünü Yansıtmaktadır
Akropolün güney-doğu köşesinde kayalara oyulmuş, Lykçe yazılı bir heykel kaidesi ile Apollon Sorias kültünü yansıtan rahip listelerini içeren bir stel dikkati çekmektedir. Akropolün batısındaki Apollon mabedine kayalara oyulmuş merdivenlerle çıkılmaktadır. Yan duvarların öne doğru çıkarılıp uzantıları arasına iki sütunun yerleştirildiği İn antis plânlı, dor üslûbundaki mabedin hemen yanı başında da kehanetin yapıldığı kaynak suyu vardır. Mabedin arkasındaki alanda ise yıkılmış bir Bizans kilisesinin kalıntıları bulunmaktadır.
Kaynak : Delphin Otel Blog
Silvan Güneş
Biyografi Yazarı