Medrese, Tuzcular mahallesi Karadayı sokaktadır; doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerinde bir kalıntı halinde günümüze ulaşabilmiştir.
Batı cephesindeki taçkapısı, sokağa açılan cephesi sivri kemer gözünden ibaret bir eyvan halinde tasarlanmış dikdörtgen prizmal bir kütledir. Taçkapıyı, farklı profiller halindeki silme ve bordürler yanlardan ve üstten çevrelemektedir. Taçkapı nişini çevreleyen sivri kemer, nişi iki kenarından sınırlandıran silindirik gövdeli sütuncelerin iki kademeli akant başlıklarına oturur. Nişin yan kanatlarında, karşılıklı olarak yerleştirilmiş üç kenarlı ve beş sıra mukarnas kavsaralı birer mihrabiye yer alır.
Kesme taş örgülü mihrap, sivri kemerle kuşatılmış beş sıra mukarnas kavsarayla örtülü dikdörtgen bir niştir; kemer köşeliklerinde Zengî Düğümü tabir olunan geometrik bir kompozisyon işlenmiştir.
Taçkapısındaki dokuz satırlık kitâbesine göre, yapı, Dârü’s-sülehâ olarak, Selçuklu Sultanı II. İzzeddîn Keykâvus zamanında ve 1250/51 yılında inşa edilmiştir. Kitâbede, bânîsine atıfta bulunulmamasına karşılık, hâlihazırda Karatay adıyla biliniyor olmasına bakılarak, bânîsinin, 1250/51 yılında Atabek olan ve Saltanat Nâibliği yapan Celâleddîn Karatay olduğu anlaşılmaktadır.
Konum 📍