Günümüzde Hadrianus Kapısı'nı Kesik Minare Camii üzerinden Hıdırlık Kulesi'ne bağlayan bu sokak, iskan edildiği her dönemde Kaleiçi’nin en önemli güzergahlarından biri olmuştur. Arkeolojik kazılar ve sokak düzenleme çalışmaları sırasında günümüz yol zemininin yaklaşık 2 metre altında ortaya çıkarılan kalıntılar, bu güzergahın, ortasında su kanalı bulunan oldukça geniş ve taş kaplamalı bir cadde şeklinde düzenlendiğini ortaya koymuştur.
Bu yol büyük bir olasılıkla, Hıdırlık Kulesi’nin mezar anıtı olarak henüz kent dışında yer aldığı Roma Dönemi’nde, Hadrianus Kapısı’ndan başlayarak, en azından kentin agorasının bulunduğu Kesik Minare alanına kadar sütunlu olarak düzenlenmiş olmalıdır. Bu dönemde başta kamu yapıları olmak üzere kentin önemli yapıları ile dükkanlarının bu caddenin iki yanında yer aldığı düşünülmelidir. 2006-7 yıllarındaki sokak düzenleme çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan ve 20. yüzyıl başlarında inşa edildiği anlaşılan kapalı bir su kanalı, Roma Dönemi’ndeki sistemin yakın zamana kadar yenilenerek kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Bu su kanalının bir kısmı günümüzde Alp Paşa Konağı önünde sergilenmektedir. Kaleiçi’nin ana güzergahı olma özelliğini koruyan ve kıyısında Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin (AKMED), Aya Yorgi Kilisesi ve Kaleiçi Müzesi’nin bulunduğu sokağın onarılan geleneksel yapılarının bir kısmı günümüzde konut işlevini sürdürürken, bir kısmı da ticarethane, hotel, restaurant ve kafe olarak hizmet vermektedir.