Kale Kapısı Mevkii, kuzeyindeki Balbey Mahallesi’nde halen mevcut olan Selçuklu Dönemi yapılarının da gösterdiği gibi yüzyıllardır Kaleiçi dışında önemli bir yaşam ve ticaret merkezi olmuştur. İç bölgelerden Antalya’ya uzanan ticaret yollarının son durağı olan mevki, günümüzde bazıları halen korunan han yapılarını da bünyesinde barındırmıştır. Kışla Han, Zincirli Han, Sipahioğlu Hanı ile Pazar Hamamı’nın batısında 19. yüzyıl sonlarında inşa edilen ve girişleri nedeniyle “tek kapılı” ve “iki kapılı” olarak adlandırılan iki hanın birbirine bitişik ve yamuk planlı konumu bu mevkiinin ticaret ve konaklama anlamındaki yoğunluk ve önemini açıkça vurgulamaktadır. Varlığını koruyabilen hanlar günümüzde onarılarak, kent ziyaretçilerine yönelik alış-veriş ve kültür alanları olarak hizmete sokulmuştur.
Bunlardan Tek Kapılı Han, doğusundaki İki Kapılı Han’a bitişik olup, kuzey-güney yönünde uzanan ince-uzun bir avlu etrafını çeviren iki katlı 50 bağımsız mekândan oluşmaktadır. 1500 metrekarelik bir alana yayılan hanın avlusu ticari malların pazarlandığı bir alan olarak kullanılmıştır. Moloz taşlardan oluşturulan alt kattaki geniş kemerli açıklıklara sahip mekânlar dükkân, depo ve yemekhane alanları olmaları yanında yük hayvanlarının barınması amacıyla da kullanılmıştır.
Antalya’daki İki kapılı Han 19. Yüzyıl sonlarında Pandelli Kosti Pehlivanoğlu adlı bir Rum tarafından yaptırılmıştır. İki Kapılı Han’da yapım tarihine ilişkin tek belge, batı bloğundaki dükkânlardan birinin üzerinde Avustralyalı bir şirkete ait metal sigorta levhasıdır. Bu levhada 1860 tarihi vardır ve Kaleiçi ve Balbey'deki benzeri yapılarla karşılaştırıldığında da, hanın 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra yapılmış olduğu görülür.
Tek Kapılı Han Güvercinleri...
Tek Kapılı Han Avlu